12 Temmuz 2017 Çarşamba

Kitap Yorumu - Uğultulu Tepeler

   UĞULTULU TEPELER   
Emily Brontë





Merhaba arkadaşlar, bugün de Uğultulu Tepeler’in yorumuyla geldim. :)
Kitaba bir kere başladım. O zamanlar okuldaki derslerin yoğunluğundan mı yoksa karakterlerde kim kimin nesi belli olmadığından mı anlayamadım. Kitaba ikinci kez başladığımda hiç aralıksız okudum. Olur da siz de benim yaşadığım durumu yaşarsanız diye aşağıya soy ağacını bırakacağım sizin için. Belki biraz spoiler yemiş olursunuz ama kolaylık olur sizin için. :)

Kitap 1800’lü yıllarda geçiyor. Bay Lockwood, Thrushcross Çiftliği’ne yerleşmek istemektedir. Bunun için evin sahibi Bay Heathcliff ile tanışır. Evde bazı durumlar dikkatini çeker. Hastalandığı bir gün, evin hizmetlisi Bayan Dean, ona bakmaya gelir. Bay Lockwood, Bayan Dean’i dost olarak görür ve ona evdeki kişilerin hayatı hakkında sorular sormaya başlar. Bayan Dean, yıllarca içinde tuttuğu bütün hatıraları Bay Lockwood’a anlatmaya başlar. Tutkulu bir aşk nasıl nefrete dönüşebiliyor ? Hiç ummadığımız kişiler bize ne gibi zararlar veriyor ? Hepsini anlatıyor Bayan Dean.  Böylelikle de kitabımız başlamış oluyor. :)




Ben eski zamanlarda geçen kitapları severim. Bu kitapta çok övülüyordu. Açıkçası A101’de de indirimde görünce dayanamadım aldım. Ben her aldığım kitabı küçük kağıtlara yazar, kutuya atarım. Kitap okuyacağım zaman o kutudan kura çekerim. :). Şansıma da “Uğultulu Tepeler” çıktı. Bende okumak için aldım elime. Okudum, okudum ama ilişkiler oldukça karışık geldi bana. Bir kağıda soy ağacı bile çizdim. Ama yok. Olacak gibi değil. Bende, kitabı anlamayarak okuyacağıma hiç okumayayım daha iyi. Daha sakin bir zamanda anlayarak okurum, dedim. Öyle de oldu. Sakin kafayla, anlayarak okudum. Amma velakin, kitabı sevdim mi ? Açıkçası, övüldüğü kadar mükemmel bulduğum bir kitap olmadı. Bence, Catherine Earnshaw ve  Heathcliff arasında olan şey aşktan çok bir saplantıya dönüşmüş bir şeydi. Çünkü bence birine gerçekten aşıksanız, onun hayatında değer verdiği kişilere zarar vermezsiniz. Heathcliff’in davranışları, bir hırs, bir saplantı uğruna yapılmış şeylerdi. Dediğim gibi çok severek okuduğum bir kitap değildi. Daha doğrusu o kadar övgüyü duyduktan sonra, beklentimi çok yükseltmişim. Kitabı okuduğumda bunu fark ettim. Ama kitap beklentilerimi karşılamadı. Umarım sizin için durum böyle olmaz. Severek okursunuz. Şimdiden keyifli okumalar. :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder